7 Aralık 2019 Cumartesi

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTAP ÖZETİ, KONUSU, YORUM, KARAKTERLERİ, ANA FİKRİ, SORULARI

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTAP ÖZETİ, KONUSU, YORUM, KARAKTERLERİ, ANA FİKRİ, SORULARI, ZAMAN VE MEKAN İNCELEMESİ

KİTABIN ADI: GÜN OLUR ASRA BEDEL

KİTABIN YAZARI: CENGİZ AYTMATOV

SAYFA SAYISI: 413

KİTABIN TÜRÜ: SOSYAL VE SİYASİ ROMAN

YAYIN EVİ VE BASIM YILI: Ötüken Yayınevi - 1995

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTABININ KONUSU (TEMASI)

Gün olur asra bedel konusu - Romanda yalnızca bir gün boyunca yaşananlar anlatılır bu da romanın tasvir bakımından ne kadar zengin olduğunu ortaya koyar. Romanda arkadaşının vasiyetini yerine getirmek üzere olan Yedigey Cangeldi isimli kahraman, arkadaşını toprağa vermek için ana-beyit mezarlığına doğru giderken yaşadıkları anlatılır. Yedigey isimli bu adam mezarlığa giderken yaşamış olduğu anıları ve efsaneleri hatırlar ve yol boyunca onları düşünür. Ve geçmişini anımsayarak insanların nasıl mankurtlaştığını düşünür.

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTABININ ÖZETİ:

Gün olur asra bedel özeti - Yedigey, Kazangap ve diğerleri Boranlı İstasyonu'nun çevresinde sıralı halde olan kulübelerin içinde yaşamaktadırlar. Sarı-Özek uzay alanına oldukça yakın yerleşim yeri olmasına rağmen, oldukça ıssız bozkırda Boranlı denilen bu yerde yaşamak o kadar güç ki bir çok insan burada bir dakika durmak istemez.

Yedigey buralarda uzun yıllardır yaşamış olup bir istasyonda işçi olarak çalışır. İşini iyi yapan ve mutlu biri ailesi olan Yedigey'in en yakın arkadaşı olan Kazangap burada yaşayanların içinde ilk Boranlı'ya gelen kişidir. Milli köklerine bağlı olup köklerini yad etme geleneğini sürdürür.

Kazangap hayatını kaybeder buna Yedigey çok üzülür onu atalardan kalan Ana-Beyit mezarlığına gömmeyi düşünür. Sovyet yönetiminin yasak kılmasına rağmen Müslüman gibi yıkayıp defnetmekte ısrarcıdır. Kazangap'ın kızı ve oğlu olmasına rağmen Yedigey, Kazangap'ı kardeşi gibi bilir, onun da Yedigey'i kardeşi gibi bildiğinden emin olduğu için yakınlık duygusu ile hareket eder.

Kazangap'ın kızı Ayzade ve oğlu Sabitcan'a haber edilecektir. Ancak Ayzade'nin kardeş kocası yüzünden, kentte yaşayan çok bilmiş, ukula oğlu Sabitcan'ın ise hayırsız olduğundan geleceğine ihtimal vermez.

Ertesi gün cenazeye kızı ve oğlu da gelir ve Yedigey, Sabitcan'ı, Kazangap'ın emaneti olarak görüp samimiyetle karşılar. Onlara babalarının, Ana-beyit'e gömülmesi gerektiğini ve bunun Nayman adeti olduğunu söylemesine rağmen Sabitcan itiraz eder, onun için babasının nereye gömüleceğinin önemi yoktur bunların boş şeyler olduğunu düşünür. Daha sonra kocasıyla Ayzade oraya gelir ve Ayzade'nin yüksek sesle ağlamasına kızınca kocasıyla kavgaya tutuşurlar. Oradakiler bu durumu kınar ve giderler.

Yedigey heybetli devesi Karanar'ı havutlatmak için ahıra götürdüğü sırada inatçı deve her zaman ki yüksek sesle böğürür. Yedigey onu kırbaçlayıp yere çöktürdükten sonra havutlar ve süsleyip Kazangap'ın cenaze merasimi için hazırlayıp diğer kişilerin yanına gider. Yeni gelenlerle birlikte kendi evinde sohbet ederler.

Boranlı'nın yakınındaki ve Amerika'daki uzay istasyonlarından iki uzay aracı göğe yükselip dünyanın yörüngesine yerleşir. Sovyet Birliği ve Amerika'nın ortak yürütttüğü bu programda iki ülkeden birer astronot ve ondan önceki gidenlerden nöbeti devralmak usulüyle program sürdürür. Son giden 2 kişi dünya dışı varlıklarla irtibata geçip onların aracıyla, galaksilerine gider ve orada herkesin tek bir millet olduğunu kavga etmeden, silahsız ve huzurlu yaşadığını görürler. Dünyayla dostluk kurup onlara teknolojik anlamda yardım etmek istediklerini öğrenir. Dünyada iletişime geçtikleri merkezlerden bu konuyla ilgili bir yanıt ve yetki talep ederler; Sovyet ve Amerikan merkezlerden gelen cevap bu konuda ilgi hakkında yetki vermeyecekleridir; dahası artık bu iki astronotun dünyaya gelmemeleri söylenir. Dünya dışındaki varlıklarla geçilen bu iletişimin bütün dünyadan gizlenmesi gerektiğine karar verilir. Şu an için dünyada yaşayanların böylesine gelişmiş, medeni ve siyasi olarak yapılanmasına ters düşen barışçıl anlayışa sahip olan uzaylılarla yüzleşmeye hazır değillerdir.

O gün sabah vakti istasyonun iki çalışanı Adilbey ile Yedigey uyanıp Kazangap'ın cenazeni islami usullere göre yıkamak için evine giderler. Adilbey su getirir, Yedigey ise en iyi arkadaşını yıkayıp, kefenleyerek defnedilmeye hazır duruma getirir. Geçmiş aklına gelir. Karısı Karısı Ukubala ile evlendiklerini ve bir çocuğunun doğduktan hemen sonra öldüğünü ve birçok zorluk çekere en sonunda kimsenin gelmek istemediği Boranlı'ya gelip orda istasyonda çalıştığını ve Kazangap'ın onlara kol kanat gerdiğini, her türlü konuda yardım ettiğini hatırlar. Devesi Karanar dahi, küçük bir yavru iken Kazangap tarafından Yedigey'e hediye edilmişti. Deve büyüyüp güçlendikçe onu kıskanmamış ve dostunun arkasında olmuştur. Yedigey'in aklına bunlar ne zaman gelse üzülür. Daha sonra 6 kişiden oluşan cenaze korteji Ana-Beyit Mezarlığı'na doğru yola koyulur. En önde süslü devesi ve Yedigey vardır. Aklına geçmişi, Kuttubayevleri, Abutalip'in dostluğunu, vatan hainliğiyle suçlanıp sorgulanırken öldüğü haberinin gelmesini, çocuklarına okuma- yazma öğretmesini hatırlar. Yılların çok çabuk ilerliyor olması bi an içini acıtır ve yoluna devam eder. Abutalip hayatını kaybettiğinde iki çocuğu ile karısına o kol kanat germiştir. Çocuklarına bir baba gibi sevgiyle yaklaşmış olsa da zaman geçtikçe bu ilgi aşka dönüşür ve Zarife'ye kimseye söyleyemediği duygular besler, oysa ki karısını öyle çok seviyodur ki bunun nasıl geliştiğini kendi dahi bilmiyodur. Zarife'nin muhtaç durumu ve ona karşı olan samimi tutumu onu oldukça etkilemiştir. Oradakilere de kendi öldüğünde Kazangap gibi Ana-Beyit'e gömülmek istediği vasiyeti olur.

Uzun bir yolculuk ardından mezarlığa gelirler; fakat etraf tel örgüyle çevrilmiştir. Nöbet kulubesini farkedip oraya doğru giderler. Oradaki duran genç nöbetçiye durumu anlatırlar; fakat nöbet tutan genç buranın artık askeri bölge olduğunu  ve orduya verildiğini, işi olmayanın giremeyeceğini söyler. Nöbetçi subayı da ikna edemezler ve Kazangap'ı ata yadigarı olan Ana-Beyit'e gömemezler. Nöbetçi subay Tansıkbayev soyadlı biri ve bu soyada sahip diğer kişi sorgu yargıcı Tansıkbayev, Kuttubayev'i sorgulayan ve ölümüne sebep olan kişidir. Yedigey yine de bu tesadüfü göz ardı edip teğmene durumu anlatır ama sonuç değişmez. Oradan ayrılıp geri dönerken dönüş yolunda Adilbey ve Yedigey'in uygun gördüğü bir tepeye Kazangap'ı defnedip, Yedigey de vasiyet olarak buraya Kazangap'ın yanına gömülmek istediğini söyler. Geri döndüklerinde Yedigey, Kazangap'ın ölüm haberini alan iki kızının kocaları ile birlikte Boranlı'ya geldiğini öğrenir ve hemen evine doğru gider. Artık o bu istasyonun büyüğü ve ölümü arzu eden, gönlü kırılmış Kazak milletinin erkeğidir.

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTABINDAKİ KARAKTERLER VE ANALİZİ:

Gün olur asra bedel karakterler
Yedigey: Savaştan sonra Boranlı'ya gidip buraya yerleşip burada hayat kuran ve demir yolunda işçi olarak çalışmaya başlayan genç ve ideoloji olarak komünisttir. Gelenek ve göreneklerine oldukça bağlıdır. Kazangap'ı çok sever.

Kazangap: Aileye çok fazla değer veren, onları için dirayetli duran bir babadır. Yedigey, Boranlı'ya geldiğinde ona iş bulmuştur. Ayrıca ona Karanar isimli deveyi hediye etmiştir. Kazangap da demiryolu işçisidir. İdeallerine bağlı komünistken bi süre sonra Stalin'in yaptıklarından dolayı bu ideolojiye inancını yitirmiştir.

Karanar: Eserdeki eğlenceli bir yardımcı karakterdir. Bir hayvan olmasına rağmen eserde yerini almıştır. Kazangap'ın Yedigey'e hediye ettiği devedir. Hediye ettiği zaman küçük bir deveydi, Yedigey ona çok iyi bakmıştır. 

Sabitcan: Kazangap'ın oğludur. Şehirde yaşar. Boranlı'dan kaçtıktan sonra dönmemeye yemin etmiştir. Özenti ve çok konuşur. Babasının cenazesine zorla gelmiştir. Babasının Ana-Beyit'e defnedilmesine, Boranlı'ya uzak olma gerekçesiyle karşı çıkar. Milli değerler onun için önemli değildir. Romanda kötü karakter olarak görülür. 

Ukubala: Yedigey'in eşidir. Aile değerlerine önem veren, eşine oldukça sadık, evinde bağlı bir kadın yardımcı karakterdir. Çocuklarından uzak yaşar, bu durum onu üzer. Daha sonra eşinin Zarife'ye aşık olduğunu öğrenir ve üzüntüsü artar. Bu hüzüntüsünü dışarı vurmaz içinde yaşar. Bu sessiz duruşu Yedigey'i olgunlaştırır ve Ukubala'nın değerini daha iyi anlar.

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTABININ ANA FİKRİ


Gün olur asra bedel ana fikri - Gün olur asra bedel ana fikri - İnsanlar, yaşadıkları iyi ya da kötü olayları ve bunların doğurduğu sevinç ile beraber üzüntülerini, ölünceye kadar tekrar tekrar hatırlar, hiçbir zaman geçmişimizden kopup, ayrılmayacağımızı her zaman bunların beynimizin bir köşesinde bulunacağıdır. Bu yüzden hareket ederken iyi şeyler yapmaya çalışırsak hafızamızı temiz tutar ve iyi şeyleri hatırlarız. Cengiz Aytmatov`un bütün dünyada geniş yankılar uyandıran bu romanı yürek parçalayan, tüyler ürperten bir haykırıştır. Fakat umutsuz bir çırpınış değil, aynı zamanda tutsaklığa karşı bir meydan okuyuştur. Kahramanın canlandırdığı anıları o dönemin siyasi rejiminin nasıl bir çöküş içerisinde olduğunu, zamanın yaptıkları nasıl değiştirdiğinin anlatan trajik bir eserdir.

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTABI MEKAN:

Gün olur asra bedel mekan - Kitapta mekan Boranlı tren istasyonudur. Romanda yer alan karakterlerin hemen hemen tamamının yaşadığı yer olan Boranlı, Sarı-Özek bozkırını aşan bir demiryolu ağının küçük duraklarından biridir.

GÜN OLUR ASRA BEDEL KİTABI ZAMAN:

Gün olur asra bedel zaman - Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanınında anlatım zamanını çok uzun bir zaman dilimine yaymış ve aynı şekilde birçok vak’anın zaman dilimi de uzun süreleri kapsayacak şekilde esere dâhil edilmiştir.

GÜN OLUR ASRA BEDEL YORUM:

Romanda özellikle Sovyetlerin Türk toplumları üzerinde kurduğu baskıyı, halkın dil, inanç, gelenekler ve değerlerinden koparalışını adeta kimliklerini ve varolma nedenlerini unutarak makineleşmesini "mankurt" kavramını kullanarak sembolize etmiş. Ve bu durum eleştirilmiştir. Kitap oldukça akıcı ve tasvirlerle doludur. Bence okunması gereken bir başyapıttır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder