KİTABIN ADI: JONATHAN LİVİNGSTON MARTI
KİTABIN YAZARI: RİCHARD BACH
SAYFA SAYISI: 144
KİTABIN TÜRÜ: KURGU HİKAYE
YAYIN EVİ VE BASIM YILI: Epsilon Yayınevi - 2000
SAYFA SAYISI: 144
KİTABIN TÜRÜ: KURGU HİKAYE
YAYIN EVİ VE BASIM YILI: Epsilon Yayınevi - 2000
JONATHAN LİVİNGSTON MARTI KİTABININ KONUSU (TEMASI)
Martı Jonathan Livingston kitabında konu olarak Jonathan isimli martının sıradan bir hayat süren martı sürüsünün içinde sivrilerek sürüden sıyrılma ve özgürlüğe ulaşma mücadelesini anlatılır. Bu serüveninde ona engel olmak isteyenler olmasına rağmen o hedefinden şaşmayarak yolunda ilerlemeye devam eder ve kendini geliştirir. Tüm gününü daha hızlı ve mükemmel uçmak için sürüden ayrı çalışarak geçirir. Bu tutkusu yüzünden sürüden atıldı, yalnızlığa mahkum edildi ama bu onun umurunda değildi. Kendi sürüsünün Jonathan'ı dışlamasından sonra yeni sürülere katılır ve onların yardımıyla kendini daha da geliştirir.
JONATHAN LİVİNGSTON MARTI KİTABININ ANA FİKRİ
Jonathan Livingston Martı isimli kitapta ana fikir olarak bize verilmek istenen, kalıplaştırılmış bazı düşüncelerin kölesi olmak yerine hayallerimizin peşini asla bırakmamız gerektiği, önümüze ne kadar engel çıkarsa da hayallerimizden asla vazgeçmemiz gerçeğidir.JONATHAN LİVİNGSTON MARTI KİTAP ÖZETİ
Hikaye üç parçaya bölünmüştür. Hikayenin ilk bölümü Jonathan'ın kendisini tanımasıyla ilgilidir. Jonathan sürüdeki diğer martılardan daha hızlı, daha yüksekten ve alçaktan uçabilir. Birinci amacı gerçekleştirdikten sonra ikinci amaç için devam eder. Ancak, sürüdekiler ve annesi ondan normal bir martı olmasını ister. Jonathan'ın içindeki bi ses ondan normal martıdan fazlasını olması için Jonathan'ı motive ediyordu. Kendi vücudunu farklı görür diğer martılardan fazlasını yapabileceğini düşünür ve bulutların üstünden uçabilmeyi becerebileceğini düşünür. Sonunda alışılmadık girişimleri olduğunu düşündükleri Jonathan, sürüsü tarafından dışlanarak yalnız bırakılır.
Jonathan birinci bölümün sonunda, bir uçuş esnasında pırıl pırıl iki martıyla tanışır. Jonathan'ı bi yere götürürler, orada tüm martılar daha iyi uçabilmek için Jonathan gibi pratik yaparlar. Orada ki tüm martılar Jonathan'a kardeşi gibi iyi davranırlar ve birlikte gökyüzünün tepesine doğru uçarlar orası muhteşem bi şekilde karanlıktır.
Jonathan hikayenin ikinci bölümünde ay ışığında uçarken daha hızlı uçabildiğini farkeder kendisinin cennette olduğuna inanır. Daha sonra diğer martıların olduğu sahile iner ve orada muhteşem bir martı olan Sullivan ile tanışır. Sonrasında Jonathan bu muhteşem martıyla çalışır. Bu martı Jonathan uçuş dersleri verir ve uçuş sırasında inanmanın öneminden bahseder. Sullivan, Jonathan'a milyonda bir bulunan çok yetenekli bir martı olduğunu söyler ve martıların buraya nasıl geldiğini açıklar. Nihayetinde Jonathan sürünün en yaşlısı olan Chiang'la tanışır.
Hikayede en iyi açıklanan şey ise bir şeyi ne kadar çok isteyip onu ararsan o şey sana sonunda ulaştığıdır. Jonathan bir öğretmen aradığında, onu bulur; Jonathan her ne zaman yeni bir şey yapmaya çaba gösterse ve onun için hazırlansa o şey olur.
Hikayenin son kısmı olan üçüncü kısımda ise, Jonathan, Martı Fletcher'a öğrencisi gibi ders vermeye başlar. Ders vermeye devam ederken, bazı yalnız bırakılmış martılar da Jonathan'ın derslerine katılmaya başlar. Jonathan onların sürülerinin olduğu sahile geri dönebilmelerini sağlar ve kendisinin de sürüsüne geri dönmesi gerektiğini fark eder. Nihayetinde onun önceden terkettiği sürüsü onu bulmaya çalışır Jonathan ve Fletcher'dan yeni uçuş tarzları öğrenmek için. Jonathan ve Fletcher kendilerinin sahip olduğu yetenekleri göstermeye başlar ve daha sonra sürü üyeleri yavaş yavaş onların derslerine katılmaya başlarlar. Ancak Jonathan, Fletcher'i aşırı derece cesaretlendirir ve onu daha yükseklere ve daha hızlı bir şekilde uçması için cesaretlendirir. Sonuç olarak Fletcher bir kayalığa çarpar ve yaralanır. Yaşanan bu şoktan sonra sürü Jonathan'ı bi şeytan olarak düşünür ve onu öldürme girişiminde bulunurlar.
Bu kötü kazadan sonra Jonathan ve Fletcher sevgi üzerine konuşurlar ve gerçek sevginin herkesin içindeki iyilik olduğuna karar verirler. Artık öğretmen olarak gerekli olmadığını düşünür ve Jonathan oradan ayrılarak gözden kaybolur. Ve Fletcher kendi yoluna devam eder. Jonathan'ın fiziksel ve spiritüel gelişmesinin kanıtıdır son olanlar; eskiden terkedildiği sürüsünün kendisini bağışlaması ve de Fletcher'i terketmesi.
JONATHAN LİVİNGSTON MARTI KİTABINDAKİ KARAKTERLER VE ANALİZİ:
Jonathan: Hikayenin baş kahramanıdır, hikaye içinde çevresindeki kişiler Jon diye isimlendirir. Benzersiz milyonda bir denilecek bir kuş, sürüdeki diğer martılardan farklıdır. Farklı uçuş tarzları geliştirmeye oldukça takmış bir martıdır. Daha hızlı ve daha yükseklere uçmaya yeteneği diğer martılardan kabul görmez ve dışlanır. Hayallerinin peşinden gider ve asla vazgeçmez.
Fletcher Lynd Martı: Genç bir martı Jonathan ile aynı şeyleri deneyimlemişlerdir. Jonathan gibi, sürüsü tarafından terkedilmiştir. Ondan sonra uçuruma doğru gider ve orada Jonathan'la tanışır. Sonra Jonathan'ın iyi bir arkadaşı ve öğrencisi olur. Uçma arzusuyla birlikte gücü ve yeteneği onun kusursuz bir uçuş öğrencisi olmasını sağlar. Jonathan dünyayı terk eder ve mirasını Fletcher'a bırakır çünkü o en çok güvendiği martıdır.
Chiang: Jonathan'ın katıldığı yeni sürünün en yaşlısıdır. Son derece uçma konusunda yetenekli, yaşlandıkça diğer martılar gibi güç kaybetmez hatta daha güçlendirmiştir. Jonathan'ı cesaretlendirir kendi içinde tutsak olmaması ve kendini geliştirmesi için. Chiang'ın eğitimi Jonathan için hayati bir rol oynamıştır. Onu daha da geliştirmiştir. Chiang'ın eğitimi sayesinde Jonathan uzak mesafelerdeki yerlere gitmek için yolunu saniyeler içinde bulabilmektedir.
Yaşlı Martı: Jonathan'ın gerçek sürüsünün en yaşlı martısıdır. Sonuç olarak Jonathan'ın tehlikeli uçuş denemelerinden sonra onu uzak uçuruma sürgün eder.
Sullivan: Jonathan'ı eğitir. Sahip olduğu uçuş deneyimlerini ve tekniklerini onunla paylaşır. Akıl hocalığı yaptığı en korkusuz martının Jonathan olduğunu belirtir.
Henry Calvin: Jonathan'ın öğrencilerinden biridir.
Terrence Lowell: Dışlanmış bir martı ve Jonathan'ın sürüsüne katılır.
Kirk Maynard: Sakat bir martı olan ve kanatları hasar almış olmasına rağmen Jonathan'ın derslerine katılır. Jonathan'ın yardımlarıyla uçabilmektedir.
İstenmediğimiz bir yere gitmek için kendimizi zorlayamayız, öyle değil mi?
“ Ne dedikleri umrumda bile değil.”
Eğer ne yaptığını iyi biliyorsan her zaman başarırsın. Başarmak için ne yaptığını bilmek gerek.
Nereden geldiğimizi hemen unutup nereye gittiğimizi merak bile etmeden, günübirlik yaşayarak çoğu kez birbirinin aynısı olan şeyi yaptık; bir dünyadan gelip diğerine gittik.
Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz!
Unutma ki, bedenin düşüncenin somut biçiminden başka bir şey değildir.
Tek gerçek yasa, özgürlüğe gidendir. Başka yasa yoktur.
Düşüncelerinize vurulan zinciri kırın, göreceksiniz ki bedeniniz de zincirlerini koparıp atacaktır...
Herhangi bir yere düşünce kadar hızlı uçabilmek için, oraya şimdiden vardığına inandırmalısın kendini.
Fletcher Lynd Martı: Genç bir martı Jonathan ile aynı şeyleri deneyimlemişlerdir. Jonathan gibi, sürüsü tarafından terkedilmiştir. Ondan sonra uçuruma doğru gider ve orada Jonathan'la tanışır. Sonra Jonathan'ın iyi bir arkadaşı ve öğrencisi olur. Uçma arzusuyla birlikte gücü ve yeteneği onun kusursuz bir uçuş öğrencisi olmasını sağlar. Jonathan dünyayı terk eder ve mirasını Fletcher'a bırakır çünkü o en çok güvendiği martıdır.
Chiang: Jonathan'ın katıldığı yeni sürünün en yaşlısıdır. Son derece uçma konusunda yetenekli, yaşlandıkça diğer martılar gibi güç kaybetmez hatta daha güçlendirmiştir. Jonathan'ı cesaretlendirir kendi içinde tutsak olmaması ve kendini geliştirmesi için. Chiang'ın eğitimi Jonathan için hayati bir rol oynamıştır. Onu daha da geliştirmiştir. Chiang'ın eğitimi sayesinde Jonathan uzak mesafelerdeki yerlere gitmek için yolunu saniyeler içinde bulabilmektedir.
Yaşlı Martı: Jonathan'ın gerçek sürüsünün en yaşlı martısıdır. Sonuç olarak Jonathan'ın tehlikeli uçuş denemelerinden sonra onu uzak uçuruma sürgün eder.
Sullivan: Jonathan'ı eğitir. Sahip olduğu uçuş deneyimlerini ve tekniklerini onunla paylaşır. Akıl hocalığı yaptığı en korkusuz martının Jonathan olduğunu belirtir.
Henry Calvin: Jonathan'ın öğrencilerinden biridir.
Terrence Lowell: Dışlanmış bir martı ve Jonathan'ın sürüsüne katılır.
Kirk Maynard: Sakat bir martı olan ve kanatları hasar almış olmasına rağmen Jonathan'ın derslerine katılır. Jonathan'ın yardımlarıyla uçabilmektedir.
JONATHAN LİVİNGSTON MARTI SÖZLERİ:
En doğru yasa bizi özgürlüğe götürecek olandır.İstenmediğimiz bir yere gitmek için kendimizi zorlayamayız, öyle değil mi?
“ Ne dedikleri umrumda bile değil.”
Eğer ne yaptığını iyi biliyorsan her zaman başarırsın. Başarmak için ne yaptığını bilmek gerek.
Nereden geldiğimizi hemen unutup nereye gittiğimizi merak bile etmeden, günübirlik yaşayarak çoğu kez birbirinin aynısı olan şeyi yaptık; bir dünyadan gelip diğerine gittik.
Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekâmızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz!
Unutma ki, bedenin düşüncenin somut biçiminden başka bir şey değildir.
Tek gerçek yasa, özgürlüğe gidendir. Başka yasa yoktur.
Düşüncelerinize vurulan zinciri kırın, göreceksiniz ki bedeniniz de zincirlerini koparıp atacaktır...
Herhangi bir yere düşünce kadar hızlı uçabilmek için, oraya şimdiden vardığına inandırmalısın kendini.
bence güzel olmuş elinize sağlık
YanıtlaSil