Oyun Kitap Özeti – Orhan HANÇERLİOĞLU
İstanbul’da bir devlet
dairesinde çalışmakta olan Halim, büyük kentte memur olmanın kabusunu yaşamak
ve iktidarsız biri olarak ailesi tarafından aşağılanmaktansa, kendi yarattığı
Krallıkta iktidar olmayı yeğleyen bir rol oynuyor.
Halim, yarattığı Argos
Kraliyetinin Kralıdır ve hayatın tek gerçeği, aşkın başlangıcı Eros’u
aramaktadır. Bu arayışta çocukluktan beri en iyi arkadaşı olan Ali-Başvezir
olarak görev yapıyor.-yardımcı oluyor.
Halim bir gün Ali ile aynı
devlet dairesinde çalıştığı işinden çıkıp evine gider, o gün de maaşını
almıştır; ancak maaşından beş lira, patronunun çocuğunun sünneti için
kesilmiştir. Herzamanki gibi parayı olduğu gibi karısı Nasip’e verir. Nasip
paradan beş lira eksik olduğunu anlar ve sorar. Halim durumu açıklayınca Nasip
buna çok kızar. Halim tartışmaya girmek istemez ve konuyu uzamadan kapatır.
Akşam olur, Halim odasına çekilir ve aniden büyük bir gürültüyle ortaya silahlı
askerler ve divan şeklinde bir mekan oluşur. Kral, Halim’in karşısına
maaşlarından beşer lira kestiği için patronu getirtilir ve sorguya çekilir.
Ceza olarak da kırk sopa kesilir.Sabah olur, Halim karısına akşam işten
çıktıktan sonra ablasına uğrayacağını ve bu yüzden geç kalabileceğini söyler.
Nasip hemen sebebini sorar, Halim biraz para vermek istediğini söyleyince Nasip
buna kızar ve uzun zamandır söylemek istediği bazı şeylerin zamanı geldiğini
düşünerek ve isyancı bir tavırla Halim’e karşı çıkar. Halim buna pek aldırış
etmez ve konuyu uzatmaktansa susmayı tercih eder. Evden çıkıp işe gider, iş
çıkışı herzamanki gibi Ali ile birlikte çıkarlar daha sonra Halim ablasına
gitmek üzere ayrılır. Ablası, Halim’e oğlu Rahmi’nin birkaç gündür eve hiç
uğramadığını açıkçası fazla umursamasa da bir merak içinde olduğunu söyler.
Halim, Rahmi konusu ile ilgileneceğini söyler ve biraz para bıraktıktan sonra
ayrılır. Ablasından ayrıldıktan sonra Rahmi’yi aramak üzere onun sürekli
katıldığı kahvehaneye gider ve en iyi arkadaşından Rahmi’nin bir kızı sevip
kaçırdığını ancak bu kızın bir genelev kadını olarak bilindiğinden dolayı
utancından kimseye haber vermeden kaçtığını ve kaldıkları yeri öğrenir. Halim
bu olayı duyunca biraz şaşırır ancak ablasına bunu sezdirmemesi gerektiğini de
bilir. Ertesi gün tekrar ablasına uğrar ve durumu açıklar ancak kızın durumu
hakkında gerçekleri söylemez. Ablası bu olay karşısında sevineceği veya
üzüleceği konusunda bir karasızlık içerisindedir. Ancak en azından içi
rahatlamıştır. Halim bir gün Rahmi’nin kaldığı yere gider ve durumlarının nasıl
olduğunu öğrenir. Endişelenecek bir şey söz konusu olmadığı için onları oarada
laf etmeden yalnız bırakır.
Bir gün iş dönüşü Halim eve
girdiğinde kızı Ayşe’nin yatakta uzalı hasta vaziyette olduğunu görür ve hemen
hastahaneye kaldırır. Hastahanede Ayşe’yi muayene eden doktor, Halim’i tanıdığını
söyler ancak; Halim çıkaramamıştır. Doktor Hayriye Hanım, Halim’in ve Ali’nin
çocukken aynı mahallede oyun oynadıkları arkadaşları olduğunu ve Ali ile olan
kötü anısını anlattıktan sonra Halim de hatırlar. Ali olan kötü anısına gelecek
olursak; Hayriye çocukken Ali’nin gözüne istemeyerek attığı taş ve bunun sonucu
olarak Ali’nin tek gözünün kör olmasıdır. Hayriye, Halim’e Ali’yi sevdiğini ve
onunla evlenmek için şu ana kadar evlenmediğini söyledikten sonra Halim’den bu
konuyu Ali’ye açmasını ister. Halim, bunun imkansız olduğunu ancak bir kez
deneyebileceğini söyler. Halim Ali’ye bu konuyu uygun bir ortam sağlayınca açar
ancak Ali bu konu hakkında herhangi bir şey duymak istemediğini anlatır. Bunun
üzerine Halim de üstelemek istemez.
Halim dairede personeller
arasında en itibarlı ve dürüst olarak bilinenidir. Bir gün Muavin Rıza Bey
kendi isteği ile emekliliğe ayrılır ve yerine Halim getirtilir. Halim ve
çevresi bu olya çok sevinirler. Çünkü maaşında artış olacaktır ve biraz da olsa
rahatlayacaktır. Ancak bu mutlu habere fazla sevinemeden kötü bir haber alır:
Ablası kalp krizinden vefat etmiştir. Sebebi ise; oğlu Rahmi’nin evlendiği
kızın genelev kadını olduğunu öğrenmesidir. Halim bu olay karşısında elini
işten güçten bir müddet çeker, kendini tekrar toparladıktan sonra işe başlamak
üzere daireye gider; ancak burda da muavinlikten alındığını öğrenince dünyası
başına yıkılır. Artık Halim’in dünyadan fazla bir beklentisi yoktur ve ne
yapacağını bilmeyerek evine gider. Evde kimsenin olmadığı bir zamanda mutfağa
girerek tüpü açar ve içeriye gaz dolmasını sağlar. Bu sırada da hayatı boyunca
yaşadığı ve içine attığı kötü olayları bir bir gözünün önünden geçirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder