Kürt Sorunu Kitap Özeti - Ana Fikri -Kazım Karabekir
Kazım Karabekir, bu
kitabında Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında başlayıp, 1 nci Dünya
Savaşı’ndan sonra bir sorun haline gelen Kürt meselesini anlatmaktadır.
Kazım Karabekir, Kürt
meselesine, Dersim İsyanına, bir Rus Generalinin görüşlerine yer vermiş ve
Kürtler ile Ermenileri anlatmıştır. Doğunun ihmal edildiğini, aile planlaması
sorununu ve bu sorunun nasıl bir çocuk ordusu meydana getirdiğini aktarmaktadır. Yazara
göre Osmanlı Devletini yıkmak isteyen yabancı devletlerin azınlıkları
kışkırtması, meşrutiyetin ilanından sonra Kürt istiklali fikrinin ateşlenmesine
sebep olmuştur. Yazar aynı zamanda Kürt İstiklali fikrinin ülkeye büyük zarar
vereceğini vurgulamıştır. “Düşmanlarımız büyük Ermenistan’ı kurmaya çalışıyor.
Buralarda ise en ziyade Kürt kardeşlerimiz oturmaktadır. Kürt istiklali diye
çalışanlar düşmanlarımızdır. Maksatları Kürtleri bir yerden ayırdıktan sonra
Ermenistan yapmaktır. Kürtleri mahvedeceklerdir. Bunun için Türk ve Kürt
kardeşler bu felakete meydan vermeyiniz. ”Kazım Karabekir Dersim İsyanında;
Dersim aşiretinin tarım ve hayvancılığa el vermeyen topraklarda, geçimini daha
kolay olan hırsızlık ve gasp yolu ile kazandığını anlatmaktadır. Bu nedenle
yozlaştıklarını, kendi aşiretine ve hatta vatana ihanet ettiklerini
vurgulamaktadır. Aşiret reisleri daha çok mal mülk ve silah edinmek için Türk
cephaneliklerinin yerlerini bile Ruslar’a göstermişlerdir. Kazım Karabekir bir
Rus generalinin yazdığı Van, Bitlis vilayetleri istatistiğinden bölümler
aktarmıştır. Bu bölümlerde Rus generalinin Rize Konsolosluğu’ndayken
gözlemlediklerini yazmıştır. Bu incelemede Türkler’in eziyetlerine hiçbir yerde
rastlamadığını, bu eziyetlerin bilerek ortaya atılmış siyasi bir hikaye
olduğunu ve hatta bu eziyetleri doğudaki Hıristiyanlar’ın yaptığını
vurgulamaktadır. Kazım Karabekir, İçişleri Bakanı Recep Bey’e Doğu’nun ihmal
edildiğini, özellikle Rusların ve İngilizlerin doğu illeri üzerinde büyük
planlar yaptığını anlatıyor. Bu illere; bu bölgede daha önce görev yapmış, vali
ve yüksek memurların gönderilmesini ve buradaki halkın bir an önce eğitilmesi
gerektiğini vurguluyor. Kazım Karabekir, bakımsız çocukların hasta ve yabani
olacağını ve bunların bakılmadığı takdirde hırsız, suçlu ve katil olacağını
belirtmektedir. Bakımsız çocukları olan bir milletin medeniyet davasında,
insanlık davasında ilerleyemeyeceğini vurgulamaktadır. Bakımsız çocukların daha
fazla zaman kaybedilmeden eğitilmesi gerektiğini anlatıyor. Erzurum’da 9 ncu
Ordu Komutanı iken, bu düşüncelerini hayata geçirmeye başlamıştır. Önce
çocukların Kolordu Sanayi Takımlarında küçük yaştan hem sanat hem de askeri
yönden eğitimi sağlanıyordu. Eğitimleri için çocuk davasını komutanlara
anlattıktan sonra bakımsız çocuklar için yetim okullarını açıyor ve daha sonra
nasıl çocuklar ordusuna dönüştüğünü anlatıyor. Doğu Cephesi Komutanı iken,
Kars’ın Sarıkamış kasabasını çocuklar kasabası yapmak istiyordu. Hazırladığı
çocuklar ordusu ile 29 EYLÜL 1920’de, Sarıkamış’ı alarak büyük bir zafer
kazanmıştır. Bu büyük zafer sevinçle karşılanmıştır. Çocuklar ordusunun orduya
ne kadar faydalı olacağını göstermiştir. Hükümet büyüklerinden tebrikler
gelmiştir. Bu tebriklerden bir tanesi de İsmet Paşanın Kazım Karabekir’e
gönderdiği şu mesajdır. “Kardeşim senin mekteplerin ve senin şehit evlatlarının
menkıbelerini işiterek müftehir ve mağrur oluyorum. Fotoğraflar işittiklerimden
daha iyi ve daha fevkalade şeyler yaptığını gösteriyor. İçimizde senden daha
müspet ve daha kalıcı ve ebedi iş yapanımız var mıdır? Gürbüz, akıllı ve
tahsilli çocuklar geleceğimiz için kuvvetli bir mesnet olacaklardır” 7 MAYIS
1338Sonuç olarak, insanlar bilerek ve isteyerek kötülük yapmazlar. Maddi
durumun kötülüğü ve toplum yapısı insanları bu kötülüğe iter. Onları yargılayarak
toplum dışına itmek onları karşımıza alıp büyük bir tehdit oluşturulması
demektir. Kazım Karabekir bu kitabında; vatanın bir bütün olduğunu Türk, Kürt,
Arnavut, Rum, Müslüman ve Hıristiyan gibi din ve mezhep ayrımlarının
yapılamayacağını; yapıldığı takdirde vatanın bölünmez bütünlüğünü tehlike içine
sokabilecek durumların ortaya çıkabileceğini vurgulamaktadır.
SONUÇ :
1. KİTABIN ANA FİKİRİ :
Kürt meselesinde dış güçlerin etkisi.
SONUÇ :1. KİTABIN ANA FİKİRİ :Kürt meselesinde
dış güçlerin etkisi.2. KİTABIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER :“Kürt Meselesi”ni yabancı
güçler ve Sosyo-Ekonomik koşulların yetersizliği ile açıklaması ve çözüm yolu
olarak eğitimi göstermesi nedeniyle konuya yeni bir bakış açısı getirdiği
değerlendirilmektedir.
2. KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
Kürt meselesi ile ilgili tarihi gerçeklerin göz önüne serildiği bir kitap olup dilinin güncelleştirilmesi daha geniş bir kitleye hitap etmesini sağlayacaktır.
3. KİTAP HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME VE TEKLİFLER :
Kürt meselesi ile ilgili tarihi
gerçeklerin göz önüne serildiği bir kitap olup dilinin güncelleştirilmesi daha
geniş bir kitleye hitap etmesini sağlayacaktır. Not : Kitap özetlerindeki
fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder