KİTABIN ADI : SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ
KİTABIN YAZARI : Ahmet Hamdi Tanpınar
SAYFA SAYISI: 366KİTABIN TÜRÜ: ROMAN
YAYIN EVİ VE BASIM YILI : YAPI KREDİ YAYINLARI - 2002
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABININ KONUSU (TEMASI):
Romanın konusu, geleneksel yaşam ile modernleşme çabası arasında sıkışan bir toplumun, bu ikilemi birey üzerinden nasıl yaşadığını anlatmaktır. Hayri İrdal’ın sıradan, dağınık ve amaçsız hayatı, Halit Ayarcı’nın kurduğu Saatleri Ayarlama Enstitüsü sayesinde bir anda değişir. Ancak bu değişim, toplumun göstermelik modernleşmesini yansıtan yapay bir dönüşümdür. Roman, hem bireysel hem de toplumsal ölçekte zamana ayak uydurmanın zorluğunu ve modernleşmenin yüzeysel yönlerini işler.
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABININ ANA FİKRİ:
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABININ ÖZETİ:
Saatleri Ayarlama Enstitüsü Kitabının Özeti, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın başyapıtı Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türkiye’nin modernleşme sürecini hem bireysel hem toplumsal açıdan hicveden, mizah ile eleştiriyi ustalıkla harmanlayan derin bir romandır. Hikâye, anlatıcı ve başkahraman Hayri İrdalın çocukluk yıllarından başlayarak orta yaşına kadar süren hayatını ayrıntılı bir zaman çizgisi içinde anlatır. Hayri’nin kişisel hayatındaki düzensizlik, amaçsızlık ve uyumsuzluk, aslında toplumun içinde bulunduğu modernleşme sancılarının küçük bir yansımasıdır. Tanpınar, Hayri’nin hayatını bir laboratuvar gibi kullanarak Türkiye’nin eski ile yeni arasında sıkışıp kalmış kimliğini inceler.
Romanın ilk bölümünde Hayri’nin çocukluk dönemine yoğun şekilde yer verilir. Eski İstanbul’un sokakları, mahalle kahveleri, dinî ve mistik atmosferi, geleneksel aile yapısı ve dönemin kültürel dokusu canlı bir tablo şeklinde sunulur. Hayri’nin hayatında derin iz bırakan Nuri Efendi gibi karakterler, eski dünyanın bilgeliğini ve köklü değerlerini temsil eder. Bu dönem Hayri’nin dünyasında gizem, gelenek ve içe dönüklük hâkimdir. Ancak Hayri büyüdükçe, İstanbul’un hızla değişmeye başlamasıyla birlikte o da değişimin içine savrulur. Yeni düzen, yeni insanlar ve yeni kurumlar eski dünyanın yerini almaya başlar.
Hayri İrdal’ın hayatındaki dönüm noktası, şüphesiz ki Halit Ayarcı ile tanışmasıdır. Hayri’nin sıradan ve kayıp bir hayat sürdüğü bir dönemde karşısına çıkan Halit Ayarcı, enerjisi, vizyonu ve modernleşmeye olan takıntısıyla Hayri’nin bütün hayatını bir anda değiştiren kişidir. Halit Ayarcı, toplumu “zaman bilinci” üzerinden modernleştirmek amacıyla Saatleri Ayarlama Enstitüsü adında iddialı bir kurum kurar. Bu kurumun amacı, ülkedeki bütün saatlerin uyumlu çalışmasını sağlamak gibi masum görünen bir hedef olsa da aslında bürokrasinin, şekilcilik anlayışının ve sahte modernleşme çabalarının bir simgesidir. Enstitü, baştan sona göstermelik projelerle doludur; fakat toplum buna rağmen enstitüyü ciddiye alır çünkü modern görünme isteği güçlüdür.
Halit Ayarcı, Hayri’nin yeteneklerini (!) abartılı bir bakış açısıyla değerlendirir ve onu adeta yeniden şekillendirerek enstitünün önemli bir yöneticisi hâline getirir. Hayri’nin hayatı birdenbire değişmeye başlar: Eskiden umursanmayan bir karakterken, şimdi çevresi tarafından saygı gören, fikirleri dinlenen, sosyal konumu yükselen bir adama dönüşür. Ancak bu yükselişin temelinde gerçek bir başarı değil, Halit Ayarcı’nın inşa ettiği kurgusal bir modernlik vardır. Hayri, kendisine sunulan bu modern yaşamın içinde ilerledikçe, kendisini hem yükselten hem de içten içe tüketen tuhaf bir boşluğa düşer.
Roman ilerledikçe enstitünün anlamsız faaliyetleri, devlet daireleriyle olan karmaşık ilişkileri, bürokratik abartılar ve toplumun bunları sorgulamaksızın kabullenmesi gözler önüne serilir. Enstitünün yaptığı birçok proje gerçekte hiçbir işe yaramaz; ama “modern bir kurum” görünümü verdiği için toplum tarafından değerli kabul edilir. Bu noktada Tanpınar, mizahın en keskin hâlini kullanır ve Türkiye’deki modernleşme çabalarının neden yüzeysel kaldığını sorgular.
Hayri’nin özel hayatındaki ilişkiler de bu toplumsal dönüşümün izlerini taşır. İlk evliliğinden sonra kurduğu ikinci aile, çalışma hayatındaki iniş çıkışlar, kendisini sürekli yanlış anlamalar arasında bulması, onun hem dış dünyayla hem de kendisiyle sürekli çatışma hâlinde olmasına neden olur. Hayri’nin zamanla ilgili düşünceleri de enstitüdeki görevleri nedeniyle sarsılır; çünkü Halit Ayarcı ona zamanın “düzenlenebilir bir şey” olduğuna inanmasını dayatır.
Romanın son bölümlerinde Hayri, yaşadığı bu yapay dönüşümün farkına varmaya başlar. Enstitünün içi boş işleyişi, modernleşmenin göstermelik yüzü ve toplumun buna karşılık verdiği tepkiler Hayri’nin zihninde büyük bir sorgulamayı tetikler. Kendisi yeni bir hayat kurmuş gibi görünse de aslında kimliğinin hâlâ boşlukta olduğunu fark eder. Roman, Hayri’nin bu farkındalığı üzerinden düşündürücü bir finalle son bulur.
Tanpınar, bu eserinde aslında yalnızca bir kurumu değil, bir devrin zihniyetini, bireyin iç dünyasını ve toplumun modernleşme arzusunun yarattığı karmaşayı ele alır. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, mizahi ve ironik diliyle, zamanın insanı nasıl şekillendirdiğini ve toplumun değişim karşısında nasıl savrulduğunu derinlikli bir şekilde gösterir.
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABINDAKİ KARAKTERLER VE ANALİZİ
Halit Ayarcı: Enstitünün kurucusu ve en etkileyici karakterdir. Modernleşmeyi hızla gerçekleştirmek isteyen, yaratıcı ama bir o kadar da yüzeysel bir figürdür. Toplumda şekilci modernleşmenin temsilcisi olarak görülür. Hayri’yi yeniden “yaratan” kişidir.
Pakize: Hayri’nin karısıdır. Toplumdaki sıradan aile yapısını temsil eder. Hayri’nin dağınıklığı karşısında sabırlı ve dengeli bir yapısı vardır.
Nuri Efendi / Mübarek: Geleneksel kültürün temsilcisidir. Hayri’nin çocukluk yıllarındaki mistik, eski dünyanın sembolü gibidir. Modernleşme karşısında kaybolan değerleri yansıtır.
Doktor Ramiz: Psikolojik çözümlemeleriyle, Hayri’nin iç dünyasını anlamada önemli rol oynar. Bilim ve psikoloji modern dünyanın yüzünü temsil eder.
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABI MEKAN:
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABI ZAMAN:
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABI BAKIŞ AÇISI:
Roman, birinci tekil şahıs (ben) anlatımı ile yazılmıştır. Hayri İrdal, hem geçmişini hem de yaşadığı dönüşümü kendisi aktarır. Bu bakış açısı, hikâyeye hem samimiyet hem de ironik bir hava katar. Çünkü Hayri çoğu zaman kendini bile tam olarak çözemeyen bir karakterdir.
SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ KİTABI YORUM:
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türk edebiyatında modernleşme tartışmalarını en çarpıcı şekilde ele alan romanlardan biridir. Tanpınar, toplumsal değişimi eleştirirken asla sert ya da saldırgan bir dil kullanmaz; bunun yerine ince bir ironi ve mizah barındıran ustalıklı bir anlatım tercih eder. Roman, bireyin değişim karşısında nasıl savrulduğunu, kurumların ise çoğu zaman göstermelik birer yapıya dönüştüğünü eğlenceli ama düşündürücü bir dille ortaya koyar. Hem toplumsal analiz hem de psikolojik derinlik açısından son derece güçlü bir eserdir ve her okurun kendine ait bir pay bulabileceği türde zaman üstü bir anlatı sunar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder