ORHAN VELİ KANIK HAYATI
İzmir tüccarlarından Fehmi Bey'in oğlu müzisyen Veli Bey'in oğlu olan Orhan Veli Kanık'ın anne tarafı da Beykoz'un ileri gelenlerinden tüccar Hacı Ahmet Bey'in kızı Fatma Nigar Hanım'dır. Nigar Hanım'la evlendiği sırada "Müzika-i Hümayun"da bulunan Veli Bey daha sonra Cumhurbaşkanlığı Armoni Orkestrası'nın şefi oldu. Sonra Konservatuvar'da profesörlük, Ankara Radyosu'nda müdürlük yaptı. Adnan Veli Kanık ve Fürüzan Yolyapan isimli iki kardeşi vardır.Anafartalar İlkokulu'nun ana sınıfında temel eğitimine başladı. 1921 yılında ilköğrenimi için Galatasaray Lisesi‘ne başladı. Dördüncü sınıfa kadar burada okudu. Babası 1925 senesinde Cumhurbaşkanlığı Bando Şefliği'ne tayin olunca Ankara‘ya taşınmak zorunda kaldı. Burada Gazi İlkokulu'nu bitirdikten sonra Kanık, orta öğrenimini yatılı olarak Ankara Erkek Lisesi'nde tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne girdi. İki yıl sonra buradan ayrılarak çalışma hayatına başladı. Bir yıl kadar yardımcı öğretmenlik yaptı. PTT Genel Müdürlüğü'nde çalışırken (1936-1942), askere alındı. Yedek subaylığı Bolayır'da geçti.
Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu'nda çevirmen olarak işe başladı. 2 yıl çalıştıktan sonra buradan ayrılarak, 28 sayı yayımlanmış olan Yaprak Dergisini çıkardı. Orhan Veli, 1950 yılında Ankara'da bir kaza geçirdi. Karanlık bir sokakta belediyenin açtığı çukura düşerek başından yaralandı. İki gün sonra İstanbul'a geldi. Bundan sonrasını Orhan Veli'nin kardeşi Adnan Veli Kanık şöyle yazmıştı: " ... Vücudundaki ağrılardan şikayet ediyordu. 14 kasım günü bir arkadaşının evinde öğle yemeği yediği sırada fenalık geçirerek hastaneye kaldırıldı. Beynindeki damarın çatlaması sonucunda başlayan baygınlığın nedeni hekimler tarafından tanımlanamamıştı. Alkol zehirlenmesine karşı tedavi uygulandı. Saat 20:00'de komaya girdi. Bütün çabalara rağmen kurtarılamayarak Cerrahpaşa Hastanesi'nde hayatını kaybetti."
ORHAN VELİ KANIK EDEBİ HAYATI
-Türk şiirinde Melik Cevdet Anday ve Oktay Rıfat Horozcu ile birlikte büyük bir atılım yapmış, yeni bir sanat anlayışının öncüsü olmuştur.-1940 yılında arkadaşlarıyla yayımlamaya başladıkları Garip isimli şiir kitabı ve kitabın ön sözü, Türk şiirinde günden güne katılaşmış olan eski değerleri yıkıp, şiire farklı bir açıdan bakılmasını sağlamıştır. 3 yıl süren edebiyatta yenilik hareketi olmuştur. Orhan Veli, La Fontaine'den fabl çevirileri de yapmıştır.
-Nasrettin Hoca fıkralarını manzum hale getirdi.
Şiire getirdiği ilkeler:
Ölçüye baş kaldırıp serbest yazmak
-Kafiyeyi şiir için gerekli görmekten vazgeçmek
-Şairane duyuları, parlak görüntüleri şiirden silmek
-Şiiri hayal gücünün kapalı kapıları ardından kurtarıp gerçek hayata çıkarmak, yapmacıksız doğal bir söyleyişle, günlük yaşayış içinde halkın içinden insanları yakalamak. Her çeşit kelimeyi konuyu şiire sokmak, halk deyişlerinden yararlanmak ve toplumla ilgili yergiye yer vermek
ORHAN VELİ KANIK ŞİİRLERİ
Orhan Veli Kanık Gün Olur Şiiri:
Gün olur, alır başımı giderim,Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!...
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Orhan Veli Kanık Sizin İçin Şiiri:
Sizin için, insan kardeşlerim,Her şey sizin için;
Gece de sizin için, gündüz de;
Gündüz gün ışığı, gece ay ışığı;
Ay ışığında yapraklar;
Yapraklarda merak;
Yapraklarda akıl;
Gün ışığında binbir yeşil;
Sarılar da sizin için, pembeler de;
Tenin avuca değişi,
Sıcaklığı,
Yumuşaklığı;
Yatıştaki rahatlık;
Merhabalar sizin için;
Sizin için limanda sallanan direkler;
Günlerin isimleri,
Ayların isimleri,
Kayıkların boyaları sizin için;
Sizin için postacının ayağı,
Testicinin eli;
Alınlardan akan ter,
Cephelerde harcanan kurşun;
Sizin icin mezarlar, mezar taşları,
Hapishaneler, kelepçeler, idam cezaları;
Sizin için;
Her şey sizin için.